Telefon ile danışma ve randevu için tıklayınız. Direkt Op. Dr. Oytun İdil ile görüşeceksiniz..
Rumeli cad. No:3 D:1 Nişantaşı, Şişli - İstanbul / Türkiye
BBL.. O KADAR GÜVENLİ VE O KADAR ŞUKELA BİR AMELİYAT Kİ!
Öncelikle şunu yazayım: her türlü ameliyatta ölüm riski vardır. Bunu kabul edelim. Ama şunu da kabul edelim: bazı ameliyatlarda ölüm riski son derece düşüktür, bazı ameliyatlarda ise ölüm riski o kadar yüksektir ki, plastik cerrahi dernekleri, cerrahları uyarma gereği duyar. Şaşıracaksınız belki ama BBL denen ameliyat resmen ölüm riski en yüksek estetik ameliyat kabul ediliyor!. Size kimse anlatmıyor bunları değil mi? Ben anlatayım..
Öncelikle bugün yapılan BBL ameliyatının gerçek anlamda "Brezilya usulü popo estetiği" olmadığını söylemeliyim!. "Brezilya usulü popo estetiği" demek, popo, kalça, basen bölgelerinde yağ birikimi olan bölgelerden yağ alıp, çökük görünen kısımlara yağ enjekte etmektir. Yani yağın dağılımında dengeleme yapmak için yapılır. Amaç, daha estetik bir görünüm sağlamaktır. Gerçek BBL de amaç popoyu balon gibi şişirmek değildir.
Halbuki "BBL" denen ameliyat, bugün artık "yağ alabileceğin her yerden yağ al, sonra bu yağı popoya macun gibi bas, balon gibi şişir" mantığı ile yapılıyor. Amaç estetik bir görüntü elde etmek değil, popoyu yağ enjekte ederek balon gibi şişirmektir. Bu yüzden ortalık poposu kendi kadar büyük hastalarla dolu.. Estetik mi? Bence hiç değil..
Kongrelerde BBL yapan arkadaşlarla konuşurken hastalara bu ameliyatın risklerinden bahsedip bahsetmediklerini soruyorum, hepsi bahsettiklerini söylüyor. Aşağıda Amerikan plastik cerrahi derneğinin 2018 yılında dünyadaki tüm plastik cerrahlara e-mail ile gönderdiği uyarı mektubunu görebilirsiniz. Üzerine tıklarsanız Amerikan plastik cerrahi derneğinin web sitesinde halen duran uyarıyı okuyabilirsiniz.. BBL, ölüm riski en yüksek estetik ameliyattır (ölüm riski 1/3000.. Üçbin vakada bir..). Ölüm sebebi genellikle yağ embolisi, akciğer embolisi, beyin damarlarında emboliye bağlı felç ve kardiyak arresttir (kalbin durması). Bu ameliyatı "çok güvenli, çok şeker" diye tanıtmak en hafif tabirle ayıptır.. BBL i çok şukela bir ameliyat olarak tanıtıp, "silikon implant ile popo büyütmeyi ise tü kaka ilan etmek" ise artık terbiyesizliktir.
Bu haberde bahsedilen ölen vakalar hep BBL..:
BBL ameliyatlarındaki yüksek ölüm riski ile ilgili haberler ve demeçler:
https://www.medpagetoday.com/special-reports/exclusives/103970
https://anesthesiaexperts.com/uncategorized/plastic-surgeon-explains-dangers-brazilian-butt-lift/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC9896146/
https://www.medicalnewstoday.com/articles/signs-of-fat-embolism-after-bbl#symptoms
Bu ameliyatla ilgili ölüm haberlerini mutlaka okumuşsunuzdur. Tek tek linklerini buraya eklemeyeceğim. Bu yazıyı yazmamın sebebi BBL sırasında kalbi durup yoğun bakımda kalmış hastalarla tanışmam ve bir cerrah arkadaşımızın da yayınladığı yanlış yönlendiren bir video..
Bu arkadaşımız şu meşhur videoyu gösterip "işte bu yüzden silikon implantla popo büyütme yapmıyorum, BBL yapıyorum. BBL çok şeker!!" diyor.
Bu videodaki vakada implantın ciltaltına konduğu kabak gibi belliyken "Silikon implant yaptırırsanız böyle olur" söylemi tamamen yanlış. Buradaki vakada implant ciltaltına konmuş; tamamen yanlış!. Halbuki ameliyatta silikon implant, mutlaka popoyu oluşturan kaba eti oluşturan kasın ya içine yada altına konur. Ben, implantı kas içi koymayı tercih ediyorum. Bu şekilde yapılırsa implant ele gelmez, dışarıdan görülmez. Hele böyle elle dışarıdan görülecek şekilde döndürülemez.
Bu arkadaşımız bir de silikon implant konan vakalarda implantların yarısının mikrop kapıp çıkarıldığını iddia ediyor. Yani ameliyatta 50% morbidite!. Dünyada böyle bir ameliyat olabilir mi! Yani ameliyat edilen hastaların yarısında implant mikrop kapıp çıkarılıyor öyle mi! Böyle bir ameliyat yapılabilir mi? Bu söylem de tamamen yalandır. Hani, doktor videolarında abartılı vaadlere falan alışığım ama dosdoğru yalan söylemek ve gerçekleri gizlemek (en hafif tabirle) çok ayıp.. Sonunda bu açıklamaları yapmak gereğini hissettim. Aslında bu olay da tek değil. Maalesef bugün cerrah arkadaşların bir sürü başka ameliyatlar hakkında saçma sapan tanıtımları var sosyal medyada. Bu siteyi de bu yüzden yayınlıyorum. Hepsinden bahsedeceğim..
Ben popo büyütmeyi, klasik olarak silikon popo implantını tam kuyruk sokumu üzerinden yaptığım tek bir kesiden koyuyorum. Bu kesinin alt ucunun makata (anüse) uzaklığı 2 cm dir. Yani ameliyat gerçekten de vücudun en kirli kabul edilen yerinde yapılıyor. Bugüne kadar benim hiç bir hastamda enfeksiyon olmadı. Ameliyat yeri makata çok yakın olmasına rağmen enfeksiyon hiç görmedim. Üstelik yurtdışında bazı cerrahlar, hastaları ameliyattan sonra bir iki gün büyük tuvaletlerini yapmasın diye ameliyattan bir kaç gün önce hastaya sulu gıda diyeti yaptırıyorlar. Katı gıda yedirmiyorlar. Ben böyle bir diyet de uygulamıyorum. Hasta ameliyat akşamı tuvalete çıkabiliyor. Durum böyleyken vakaların yarısında ameliyat yeri mikrop kapar demek tamamen yalan.
Silikon popo implantı ile popo büyütme ameliyatı ile ilgili başka gariplikler de var.. Mesela ameliyatı görmek için gelen genç cerrah arkadaşlar bu ameliyatın çok uzun süreceğini sanıyor. Halbuki bu ameliyat 1 saatte biter. Ben yaklaşık 13-14 senedir tüm ameliyatlarımı baştan sona video kayda alıyorum. Videolarla kayıtlı 1 saatte bittiği..
Sonra bu genç arkadaşlar benim ışıklı ekartör kullanmadığımı görünce buna da şaşırıyor. Bakın, tecrübemle söylüyorum; ışıklı ekartör kullanmak bu ameliyatı (silikon implant ile popo büyütme) uzatır ve kanama ihtimalini artırır. Işıklı ekartör kullanırken implantın konacağı alanı ("nasılsa görüyorum" diyerek) keskin diseksiyonla açarsınız, bu da kanamayı artırır. Gördüğüm kadarıyla ışıklı ekartör kullananlar hep dren koymak zorunda kalıyor. Ben dren kullanmıyorum, çünkü kanama olmuyor. Künt diseksiyon, kanamaya yol açmaz.
Diğer bir mesele de implantları poponun iki tarafındaki iki kesiden koyma meselesi. Bu ameliyat (silikon implantla popo büyütme) iki şekilde yapılıyor:
1) Tam kuyruk sokumu üzerinden yapılan tek kesiden (dışarıdan görülmeyen, tam kuyruk sokumu üzerinde kalan tek bir dikiş izi olur)..
2) Poponun iki tarafının iç tarafından yapılan birer kesiden (sağ ve sol olmak üzere, görünür yerde kalan iki dikiş izi olur)..
Bu ameliyatı tek kesiden yaptığınızda dikiş hattında ufak tefek açılmalar olabiliyor. Bazı cerrahlar bu açılmalardan çok korkup iki kesiden yapılan tekniğe dönüyorlar. Bence tek kesili teknikte dikiş hattında oluşan böyle ufak açılmaları doğal kabul etmek gerek. Bu açılmalar pansumanla kendiliğinden kapanır. Dikiş hattındaki açılmalara rağmen en az iz bu teknikte kalır.
Bir de silikon implantı ters yerleştiren çok bilmiş arkadaşlar var. Bunlardan biri ameliyat sırasında bir video çekmiş, implantı ters yerleştirirken çok bilmiş bir tavırla "bu implantların ince kısmı aşağı gelecek şekilde konur" diyor.. Doğrusu bu implantların ince kısmının yukarı gelecek şekilde konmasıdır. O videoyu görünce gözlerime inanamadım, başa alıp tekrar tekrar izledim.. Olan bitene gülmekten öldüm.. Vallahi hastaların işi zor. Sonuçta uzman doktordur diyerek videoda gördüklerine inanıyor. Videodaki doktor saçmalıyorsa hasta ne bilsin!.. Bu implantı ters koyma olayını aşağıda ayrıca anlatacağım (küp şeklinde popolar olayı)..
Özetleyeyim:
- BBL, ölüm riski en yüksek estetik ameliyattır! Resmen 1/3000 ölüm riski var. Resmi belgesinin linki yukarıda.. Okuyun.. Bu oran, BBL'i ölüm riski en yüksek estetik ameliyat yapıyor. Bu ameliyatı olacakların bunu göze alması gerekir. Zaten medyada da okumuşsunuzdur. Ülkemize BBL için gelip hayatını kaybeden bir kaç hasta olmuştu.. Haberlerde duymuşsunuzdur mutlaka. Bu vakalar yüzünden İngilterede Türkiye kaynaklı estetik-sağlık turizmi reklamları yasaklandı. Cerrah arkadaşlar bu riski hastalarına anlattıklarını söylüyorlar.. Hastalar bu riski bile bile ameliyat oluyormuş. Böyleyse, söyleyecek bir lafım yok.
- Silikon implantla popo büyütme hakkında hiç bir uzmanlık derneği yada sağlık kuruluşu BBL deki gibi bir uyarı yayınlamamıştır. Bilen varsa bana yazsın (oytunmd@gmail.com). BBL'in risklerine rağmen bunlardan hiç bahsetmeyip, silikon implant ameliyatına bok atmak nedir ya? İşte biri çıkar, resmi kurumların uyarılarını linkleriyle önünüze döker..
- Silikon implant ile popo büyütmede implantlar kas içi yada kasın altına konur. Dışarıdan görülmez. Elle döndürülemez. Saçma sapan yapılmış bir ameliyatın videosunu yayınlayıp "böyle böyle olur" diye hastaları korkutmak doğru değildir. En hafif tabirle ayıptır.
- Bu tamamen benim fikrim: Popo büyütmenin en risksiz yolu, silikon implantların kuyruk sokumu üzerindeki tek kesiden konduğu ve ameliyatta ışıklı ekartörün kullanılmadığı popo büyütme ameliyatıdır. BBL ile kıyaslanamaz!..
- Doktorların BBL'i neden sevdiğini aklım almıyor.. Silikon implant masrafı olmadığından olabilir mi? Gider ne kadar azsa o kadar fazla kar kalıyordur. Hastanın yağı bedava.. Popo implantları ise en pahalı silikon implantlardır..
- Şimdi size soruyorum: 1/3000 ölüm riski, silikon implant masrafı ile kıyaslanabilir mi? Lütfen yukarıda linkini verdiğim haberleri ve Amerikan plastik cerrahi derneğinin uyarısını okuyarak cevap verin..
Bu ameliyatla ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linke tıklayın ve www.estetikpopo.com sitesine de bir göz atın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#bblpopo
Penis başına dolgu uygulaması! DİKKAT!!
Bu olayda biraz benim de payım var, kabul ediyorum.. Bundan 12-13 sene önce www.kozmetikcerrahi.com sitesinde erkek genital estetikleri sayfasında bir makale yayınladım. Daha doğrusu makalenin linkini paylaşmıştım. O zamanlar bana çok enteresan gelmişti. Yanlış hatırlamıyorsam güney koreden yapılmış bir yayındı. Adamlar tamamen eriyen, geçici bir hyaluronik asit içeren bir dolgu enjeksiyonu ile penis başına kalıcı büyütme yaptıklarını iddia ediyorlardı. Böyle bir makaleyi ilk kez okuduğumdan bana çok enteresan gelmişti ve sitede buna yer vermiştim. Verilen linkten makalenin tümünü okuyabiliyordunuz. Üstelik makalenin tüm fotoğrafları da paylaşılmıştı.
Sonra ne oldu? Bazı aklıllı bıdık arkadaşlar bu işten nasıl para kazanırız diye saksıyı çalıştırıp erken boşalmanın tedavisini buldular! Artık erken boşalma için penis başına dolgu enjeksiyonu yapılıyor. Uyarıyorum! Bu son derece tehlikeli bir işlemdir. Penis başının ayrı bir derisi yoktur. Bu doku olduğu gibi süngersi bir damar ağıdır. Buraya yapılan dolgular damarları tıkayabilir. Sonra neler olacağını siz düşünün. Ayrıca erken boşalmanın tedavisi bu değildir. Penis başında his kaybı olsun, erken boşalmayı geciktirsin diyorsanız bunun için geciktirici kremler var. Ne diye penis başına dolgu enjekte ettiriyorsunuz? Ayrıca bildiğim kadarıyla erken boşalmanın tedavisi psikiyatridedir. Rahmetli Haydar Dümen'i hatırlıyor musunuz? İşte o, cinsel rahatsızlıklarla (ve tabii erken boşalmanın tedavisiyle) uğraşan bir psikiyatristti. Erken boşalmanın tedavisi öncelikle psikiyatridedir.
Erken boşalmada olay kafada biter. Kişinin vücudunu eğitmesi ile ilgili bir olay. Kişi, kendi vücudunu eğitebilirse 1 saat ereksiyonda kalıp, boşalmadan olayın zevkini tadabilir. Bunun için bazı taktikler vardır. Bir psikiyatristle görüşüp bunun yollarını öğrenin.
Henüz gazetelerde okumamış olabilirsiniz; ben anlatayım.. İstanbulda bir cerrah arkadaş, bir hastaya "kalıcı penis başı büyütme" amacıyla hastanın penis başına yağ enjeksiyonu yapmış. Sonuç, penis başının kaybı! Ben nereden biliyorum? Bundan yıllar önce bu vakayı bana danıştılar da ondan.. Ölmüş penis başını hayata döndüremeyeceğim için elimden bir şey gelmedi tabii.. Sonuçta hasta penis başını komple kaybetti.
Penis başına bir şey enjekte ettirmeyiniz...
Bunu yaptırıp başınız derde girdiyse de bana hiç gelmeyin.. Ölü dokuları canlandıramıyorum.
Bu ameliyatla ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linke tıklayın ve www.peniscerrahisi.com sitesine de bir göz atın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#penisdolgu
Ameliyatsız, asıcı bağı kesmeden, izsiz, kalıcı penis büyütme!! Yani "andersenden masallar!"..
Son yıllarda penis büyütme ameliyatının popüler olması ile bir sürü saçma sapan reklam, tanıtım görür olduk. Bazıları şöyle:
- Ameliyatsız penis büyütme
- İzsiz penis büyütme
- Kalıcı penis büyütme
- Asıcı bağı kesmeden penis büyütme yapıyoruz diyenler..
- Üstten 3 cm, alttan 3 cm uzatıyoruz diyenler..
- 6 cm penisi 12.5 cm yaptığını iddia edenler...
- Mühendislik yolu ile penisi bir parça deri kullanarak büyüttüğünü iddia edenler..
- Penis başına dolgu enjekte ederek penis başını büyütenler..
Vallahi hastaların işi çoook zor. Hasta ne bilsin, görüştüğü cerraha güveniyor, gidip ameliyat oluyor. Ben bir keresinde hastaları düzenli olarak bana gelen bir arkadaşı telefonla arayıp yaptığı ameliyatın hiç bir işe yaramadığını anlattım. Sebeplerini de sıraladım. Arkadaşın bana cevabı şu oldu: "Ben bu tekniği 3 yıldır geliştiriyorum, bu bana ait bir teknik!".. ALLAH HERKESİ EGOSU BÖYLE BALON GİBİ ŞİŞMİŞ CERRAHLARDAN KORUSUN!... Adam ****** olmuş, bu yüzden hastaya parmağının ucuyla dokunsa mucizeler yaratacağına, bunun bir "teknik" olduğuna inanmış.. Allah akıl fikir versin..
Şu yukarıda sıraladığım saçmalıkların gerçekte nasıl olduğunu, olması gerektiğini sıralıyayım. Elli bin defa anlattım ama karşıdaki dinlemiyorsa yüz bin defa da anlatsan bir şey değişmiyor.. Bi dinleyin da!..
- Ameliyatsız penis büyütme: Ameliyatsız penis büyütme diye bir şey olamaz. Ameliyatta bile yapılan şey aslında penis dokusunu büyütmek değil, içeride kalan penis dokusunu kemikten kurtarıp dışarı kaydırmaktır. Bu yüzden etkisi sınırlı bir ameliyattır. Bizim insanlarımızda uzama genelde 2 cm olur. Bu yüzden sadece uzatma kişiyi tatmin etmez. Mutlaka kalınlaştırma ile birlikte yapılmalıdır. Anesteziden korkan hastaları cezbetmek için bu "ameliyatsız" lafı kullanılıyor. Gerçekten narkoz verilmeden bir işlem yapılıyorsa bu bir işe yaramaz. Hele uzama olması mümkün değil. "Ameliyatsız" deyip sizi ameliyathaneye alıyorlarsa bilin ki "ameliyat olmak üzeresiniz".. Ameliyatsız penis büyütme tam bir andersenden masaldır..
Geçen sene içinde instagramda bir tanıtım videosu görmüştüm, akıllara zarar!. Bir cerrah, "ameliyatsız penis büyütme" videosu çekmiş. Videoyu ameliyathanede çekmiş. Bone, maske, steril ameliyathane kıyafeti ve steril eldivenler giyilmiş. Arkada hasta görülüyor; ameliyat masasına yatırılmış, narkoz verilmiş, üzeri steril örtülerle örtülmüş.. ve cerrah, ameliyatsız ameliyatı anlatıyor. :-) Penis büyütmeyi kasık fıtığında kullanılan bir steril, sentetik ürünle yapıyormuş. Ben önce bunu bir komedi videosu sandım.. Değilmiş.. Gerçek maalesef!. Allah akıl fikir versin.. Ameliyatsız penis büyütme yaptıracağını sanan hasta da ameliyathaneye alınmış, yatırılmış ve narkoz verilmiş.. Ameliyatsız değil mi?...
- İzsiz penis büyütme: Bu çok acaip bir olay!. Böyle bir vakayı ilk olarak 3 sene önce gördüm. Tanıdığım bir arkadaşım yapmıştı ameliyatı. Son zamanlarda başka cerrahların da benzer hastalarını görmeye başladım. Gerçekten akıllara zarar bir yöntem. Ne bok yemeye yaygınlaştı anlamıyorum. Aslında burada biraz hastaların da suçu var. İllaki izsiz ameliyat istiyorlar. YAW KARDEŞİM, BU BİR AMELİYAT! İZSİZ OLMAZ! İZSİZ OLSUN DİYE DİRETİRSEN BİRİLERİ ÇIKAR İZSİZ BÖYLE SAÇMALIKLAR YAPAR. SONRA DÜZELTTİRMEK İÇİN DOKTOR DOKTOR DOLAŞIRSIN. SONRA REVİZYON İÇİN İSTENEN YÜKSEK MEBLAĞLARI DUYUNCA AĞLAMAYIN!.. BÖYLE SAÇMALIKLAR YAPTIRIP SONRA BANA REVİZYONA GELECEK OLAN VARSA GELMEDEN OTOMOBİLİNİ SATSIN LÜTFEN. YOKSA HİÇ GELMESİN.. REVİZYON AMELİYATLARI PAHALI BİZDE..
Vallahi vaktimi ayırıp bu olayı ayrıntısıyla yazacağım. Hem cerrahlara hem de hastalara ders olsun. AMELİYAT BELLİ BİR İZLE YAPILIYORSA (ÖYLE YAPILMASI GEREKİYORSA) DOKTORA DİRETMEYİN İZSİZ OLSUN DİYE. SONRA AĞLARSINIZ! Anlatıyorum:
Bundan 3 yıl önce bir hasta geldi. Tanıdığım bir cerraha penis büyütme ameliyatı olmuş, sonuçtan memnun kalmamış ve bana gelmiş. Bu arada, geldiğinde henüz ameliyat olalı 1 ay olmuştu. Hasta yattı, muayene edeceğim. O da ne! Adamda ameliyatın izi yok!. Penis büyütmede klasik olarak penisin hemen üstünde ters Y yada 4-5 santimlik zigzaglı bir dikiş izi olmalı. Bu adamda hiç bir iz yoktu!.
"Siz ameliyat olduğunuza emin misiniz?" diye sordum.
"Evet" dedi.. "Asıcı bağ kesildi hocam" diye de ekledi..
Muayene ettim, elim penisin dibinde penis ile leğen kemiği arasına giriyor! Asıcı bağ gerçekten de kesilmiş!. "Bunu nasıl yapmışlar? Burada dikiş izi yok?" dedim..
Hasta "göstereyim hocam" dedi. Penisin dibine yakın bir yerde, yan tarafında 2 milimetrelik bir dikiş izi var. O kadar küçük ki hiç görülmüyor. Anlaşılan cerrah arkadaş şöyle yapmış: ince uçlu bir makasla penis dibinde, penisin yanından 2 milimetrelik ufacık bir kesiden girip makasın ucu ile asıcı bağı kesmiş. .... ve... ve si falan yok!. Ameliyatı bitirmiş. Sanırım ameliyat 5-6 dakikada bitmiştir. Buna ameliyat derseniz. Bu arkadaşımın hastaları 3 yıldır ara ara geliyor bana. 3 aylık, 5 aylık, 1 yıllık vakalarını da gördüm. Kesilip öyle bırakılan asıcı bağ bir iki ay içinde kaynıyor ve eski haline dönüyor. Yani kesilmemiş gibi oluyor.. Peki sonuçta bu hastalara ne oluyor? HİÇ!... HASTA HİÇ AMELİYAT EDİLMEMİŞ GİBİ EN BAŞA DÖNÜYOR.
İşin acayibi ben bu arkadaşımı aradım. Durumu anlattım. Hatalarını saydım. Karşılığında bu ameliyatı 3 yılda geliştirdiği kendine ait bir teknik olduğu cevabını aldım..
OLAYI ANLATIYORUM, ÇÜNKÜ BUNLARIN BENİMLE MEZARA GİTMESİNİ İSTEMİYORUM. GERÇEKTEN ACAYİP BİR OLAY. ANLATMAYA DEĞER..
Bakın arkadaşlar! Romalılar! EYYY AHALİ!!! Penis büyütme ameliyatında 4 işlem mutlaka yapılmalı. Bu bahsettiğim vakalarda sadece asıcı bağın kesilmesi (2. aşama) yapılıyor, o kadar!. Doğal olarak yapılan işlem hiç bir işe yaramıyor. Son zamanlarda başka doktorlardan da benzer "izsiz" vakalar gelmeye başladı. Anlaşılan, izsiz ameliyat isteyen hastaların taleplerine karşılık veren doktorlar artıyor. 5-6 dakikalık kısacık bir işlemle penis büyüttüklerini sanıyor garibanlar. SAÇMALAMAYIN MADAFAKAZ!!! EN İYİSİ DAHA AYRINTILI YAZAYIM:
Penis büyütmenin dört aşaması:
1) Penisin sırt-dip kısmına yapılan V-Y uzatma (penis dibinde cildi uzatmak gerekir). İzsiz yapan arkadaşa göre bu, gereksiz (allah akıl fikir versin)..
2) Asıcı bağın 80% kesilmesi (asla 100% kesilmemeli). Bu aşama cerrahlar tarafından yanlış anlaşılıyor. İNANILMAZ BİR OLAY!. Asıcı bağ kesilmeden uzama olmaz. Bu doğru. Ama tek başına asıcı bağı kesmekle de penis uzamaz!. Asıcı bağı kestiğinizde sadece penis dokusu kemikten serbestler!. Yahu bunu anlamak için doktor olmaya gerek yok ki! Asıcı bağı kesince penis ayaklanıp kemik yapıdan uzaklaşmaz ki. Asıcı bağı kesip aynen bırakırsan aynı yere kaynayacaktır. Ne olmasını bekliyorsun? Ameliyatta penisde uzamanın sağlandığı aşama 3. aşamadır. Buyurun anlatmaya devam ediyorum:
3) Ameliyatın en önemli aşaması. Asıcı bağ kesilince kemikten serbestlenmiş penisin arkasına dikişler atıp penisi dışarı iteklersiniz. Bunun cerrahi usulünü yıllardır kongrelerde anlatıyorum. İzsiz yapan arkadaşımın iddiası penisin yanındaki 2 milimetrelik kesiden bu işlemi yapıyormuş. Mümkün değil. İmkansız.. O 2 milimetrelik kesiden kamera ile bile girsen olmaz. İğne deliğinden otomobil lastiği geçirdiğini iddia ediyor arkadaş.. He diyelim. Öyle olsun....
4) Penisi kemikten serbestledin (2. aşama), arkasına itici dikişler attın (3. aşama), penisle kemik arasında bir boşluk oluştu. Şimdi bu boşluğu kapatma zamanı. Dördüncü aşamada bu açılan boşluğu sağdaki dokuları soldaki dokulara dikerek kapatıyoruz. Böylece öne aldığımız penis dokusu geri kaçmaz. Geri kaçabileceği yolu kapatmış oluyoruz...
Adamlar izsiz yapacağız diye ameliyatın 1.-3. ve 4. aşamalarını yapmıyor. Sadece asıcı bağı kesiyor ve öyle birakıyor. O da bir iki ay sonra yerine kaynıyor. Uzama:0 cm.. Kesilen "asıcı bağ" da eski haline dönüyor.. ALLAH AKIL FİKİR VERSİN!!
Allah "izsiz ameliyat isteyene" de, "böyle ameliyat yapana" da akıl fikir versin.. Gördüğüm kadarıyla bu teknik yaygınlaşıyor. Vallahi bana düzelttirmeye gelmeden otomobilinizi satın, öyle gelin. Vallahi hiç acımam!... Ciğerinizi alırım..
- Kalıcı penis büyütme: Bu saçmalıkta da hastaların sorumluluğu var. Herkes tutturmuş bir kalıcı ameliyat! Yaw kardeşim, bu ameliyatta kalınlaştırma, en iyi hastanın kendi yağ dokusu ile yapılır. Herkesin yağ yapısı da farklı. Herkeste aynı şekilde etkili olmuyor. Kimisinde kısmen erime oluyor ve bir süre sonra yağ enjeksiyonunu tekrar yapmak gerekiyor. Bu bir gerçek ve bunu kabullenmelisiniz. Hastalar illaki kalıcı olsun istediği için bazı uyanıklar da çıkıyor kalıcı ameliyat diye reklam veriyor. Kalıcı dedikleri şeyler, fıtık ameliyatında kullanılan sentetik yama materyalleri. Bunlarla zaten kalınlık sağlanmaz. Kalıcı olsa ne olur? Bunlar bir yana, cinsel birleşme zaten penis için son derece travmatik bir olaydır. Akıllı insan penisin ciltaltında yumuşak da olsa sentetik bir malzeme konmasını istemez. Böyle şeyler yıllarca denenmiş. Tıp literatürü ilişki sırasında cildi içeriden tahriş edip delerek dışarı çıkan sentetik materyallerle dolu. Hiç tavsiye etmem. Hem sağlıklı, hem de kalınlık sağlayan tek yöntem yağ enjeksiyonudur. Onda da bazı vakalarda yağ enjeksiyonuna ileride takviye yapmak gerekebiliyor.. BIRAKIN ŞU KALICI AMELİYAT TAKINTINIZI!!
- Asıcı bağı kesmeden penis büyütme yapıyoruz diyenler.. Yahu asıcı bağ kesilmeden penisde uzama nasıl sağlanır, akıl sahibi bi vatandaş açıklasın lütfen. Uzatma işlemi zaten, penisi yapışık bulunduğu leğen kemiğinden kurtararak oluyor. Baba, o zaman asıcı bağı kesmeden uzatmayı nasıl başarıyorsun? Bu nedir biliyor musunuz? Parkta direğe bağlı duran bir köpeği, ipini çözmeden parkı gezdiriyorum demekten farkı yok. Köpeğin direğe bağlı ipini çözmüyorsun ve parkı gezdiriyorsun.. Hımm... Bir mantık hatası yok mu?
- Üstten 3 cm, alttan 3 cm uzatıyoruz diyenler.. Efsane vaad! Hala gülerim buna.. Penis büyütme popüler olmaya başladığında böyle vaadlerde bulunan mallar vardı. Artık pek duymuyorum. Üstten 3 cm, alttan 3 cm.. Sağdan, soldan... Ooohhh yandan yandan!.. SAÇMALAMAYIN MADAFAKAZ!
- 6 cm penisi 12.5 cm yaptığını iddia edenler... Bu vaadi dile getiren malı instagramda gördüm.. Bu herif hakkında facebook da bir yazı yazdım. Bu adam uçaktan paraşütsüz atlamış dedim. Sonra bu herife bir mail attım: "Abi, facebook da bir yazı yazdım, orada senden bahsettim. O yazıyı senin için yazdım. Yapma böyle, böyle saçma sapan vaadlerde bulunursan bir gün 6 cm penis boyu olan bir hasta gelir, ameliyat edersin, uzama sağlayamazsın.. Hasta ya intihar eder, yada... ".. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Bu arkadaş instagramda beni engellemiş. Altı santim penisleri 12.5 cm yaptığını iddia etmeye devam ediyor. İnanılmaz bir olay. Uçaktan paraşütsüz atlamış. Yere çakıldığını gördüğümde (sonu kesin böyle olacak) hiç acımıyacağım. Allah akıl fikir versin..
- Mühendislik yolu ile penisi bir parça deri kullanarak büyüttüğünü iddia edenler.. Bu tam bir mucize.. Bunu yaptırıp bana gelen hastalar oldu. Gördüğüm şu, daha doğrusu hastaların bana anlattıkları: hastadan küçük bir parça doku (deri) alınıyor. Bu deriyi kalçadan alıyorlar genelde. Hastanın kalçasında 3-4 dikişlik bir dikiş izi kalıyor. "Deriyi laboratuvara göndereceğiz, büyütülecek (mühendislik yapılacak), sonra bu deri ile kalıcı penis büyütme yapılacak" diyorlar. Ve hastayı ertesi sabah ameliyat için çağırıyorlar. Yani sabaha kadar (yaklaşık 12 saatte) kalçadan alınan deriyi büyüttüklerini iddia ediyorlar. Ertesi sabah hasta ameliyat ediliyor. ANAM! O DA NE! Hasta bir bakıyor ki her iki kasığından da deri alınmış.. Hasta sonuçtan da memnun kalmıyor. Doktor doktor geziyor, sonunda bana da geliyor. Bu hastalar hep bana şunu soruyor: "Hocam, kalçamdan deri almışlardı. Bu deriyi laboratuvarda büyüteceklerdi. Penis kalınlaştırma bu büyütülen deri ile yapılacaktı. Neden kasıklarımdan da deri almışlar?".. Bu hastalara verdiğim cevap hep aynı: "Bilmiyorum. Ben mühendislikle yapmıyorum. Doktorunuza dönüp oraya sorun. Ben bu mühendislik işlerinden anlamıyorum.." Anladınız mı dönen dolabı? Kıps! (göz kırpma!) Kapiş?
- Penis başına dolgu enjekte ederek penis başını büyütenler.. Erken boşalmanın tedavisi penis başına bir şeyler enjekte ettirmek değildir. Penis başında hissizlik istiyorsanız uyuşturucu kremler var, onları kullanın. İstanbulda penis başını kaybetmiş bir vaka var. Hatırlatayım. Oldukça tehlikeli bir işlem..
Bunlar resmen yetişkinler için Andersenden masallardır..
Böyle saçma sapan işler yaptırıp bana gelirseniz revizyon ücreti 500 bin TL den başlar. Ağustos 2022 de instagramda duyurmuştum.. O tarihten beri revizyon ameliyatlarının ücreti 500 bin TL den başlıyor.. Bu kış büyük ihtimal artacak..
Bu ameliyatla ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linke tıklayın ve www.peniscerrahisi.com sitesine de bir göz atın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#ameliyatsizpenis
BİŞEKTOMİ! Gel vatandaş, gel! En çok biz alıyoruz!..
Bişektomi ameliyatı ülkemizde resmen değişim geçirdi, mutant bir canavara dönüştü.. Şu olan biteni izliyorum da hayretler içinde kalıyorum. Anlatayım..
Ben bu ameliyatı 2004 den beri yapıyorum.. O zamanlar hastaneden randevu alırken "yanaktan yağ alma ameliyatı" diye randevu alıyordum. Neden? Çünkü bu ameliyatın yurtdışındaki adı buydu! "Buccal fat pad removal".. Daha sonra akıllı bıdık bir arkadaşımız buna bir isim taktı.. Ameliyat resmen patladı.. Ama bu taktığı ismi kimsenin kullanmasına izin vermedi (beverly hills yanağı diyeyim ben saa, sen anla..).. Sonra piyasadaki diğer doktorlar bu isimden kurtulmak için bu ameliyata "bişektomi" demeye başladılar.. Şu an herkes bu ameliyatı bişektomi olarak biliyor. Amaaa sonra ne oldu? Ameliyat resmen mutasyon geçirdi! İşin enteresanı hastalar da mutasyon geçirdi! Anlatayım..
Aşağıda madde madde yazıyorum..
- Ameliyatı lokal anestezi ile muayenehanesinde yapanlar: Ameliyat popüler olunca bazı "Gel vatandaş geell!!" ci klinikler bu ameliyatı lokal anestezi ile klinik şartlarında lokal anestezi ile yapmaya başladı.. Yahu bu ameliyat lokal anestezi ile yapılmaz! Bir düşünsenize, diş çektirirken bile insanın ağzını uzun süre açık tutması zordur. Bişektomide, her iki yanak iç kısımda ameliyat yapılıyor. Çiğneme kasının arkasından bişat yağ yastıkçığı bulunup çıkarılıyor. Bu cerrahi girişim, diş çektirmekten daha ciddi ve zor bir girişimdir. Yüz anatomisine tam hakim olmayı gerektirir. Ayrıca bişektomide ağız içi tamamen batikon ile silinip steril hale getirilir. Lokal anestezi ile hasta uyanıkken ağız içini bu şekilde steril edemezsiniz. Dolayısı ile bu zor pozisyonda bu şekilde bişektomi yapılmaz. Ayrıca bişat yağ yastıkçığının öyle her zaman kolayca bulunabildiğini sanmayınız. Bu yağ paketi jöle kıvamındadır. Bazen bu yağ paketini ararken, cerrahi aletlerin iteklemesi ile yağ dokusu yukarı kaçar; bulmak çok zor olabilir. Bu yüzden son yıllarda ortalık bir tarafı alınmış, bir tarafı alınamamış hasta dolu. Hasta bize geliyor, bir yanağından bişat yağ yastıkçığı alınmış, ama diğer taraf aynen duruyor..
Bir de bişektomi yapan diş hekimleri türedi. Bir diş hekimi bu ameliyatı yapamaz kardeşim.. Olay diş, çene vs değil, yüz anatomisi bilgisi gerektirir. Bişat yağ yastıkçığının sağında solunda yüz sinirleri, tükrük bezi kanalı vs var. Yahu ne cesaret, o bölgeye girip yağ yastıkçığını çıkarmaya çalışıyorsunuz? Yüz sinirlerini kesip yüz felcine sebebiyet verirsen ne yapacağını biliyor musun? Tükrük kanalı kesilirse ne yapacaksın? Tam bir cahil cesareti.. Aşağıdaki anatomi çizimine bakın. Yanağın karmaşık anatomisinden bir diş hekimi ne anlar ya!.. Sizce diş hekimleri eğitimleri sırasında yüz sinirleri, tükrük kanalları ve yüzdeki damarların anatomisini öğreniyor mu? Haydi, şimdi gidin, bir diş hekimine ameliyat olun..
Bu ameliyat bu şekilde olmaz. Lokal anestezi ile muayenehane şartlarında yapılacak bir ameliyat değildir. Normalde hastaya genel anestezi verilmeli. Hatta, entübasyon tüpü burundan yerleştirilmelidir. Böylece ağız içi tamamen boş kalır. Hasta uyuduğu için ağız içi rahatça ve tam olarak batikon ile yıkanır ve steril edilir. Bu ameliyat böyle yapılır.. THIS IS THE WAY!!
- En çok biz alıyoruzcular!! Diğer bir saçmalık da bir taraf yanağından 5-6 cc yağ alma olayı.. Bu saçmalık nereden çıktı bilmiyorum ama sanırım bir kulaktan kulağa yayılma söz konusu. Gördüğüm kadarıyla bazı antik kuntik arkadaşlar kendi başlarına bu ameliyatla ilgili kurslar veriyor ve bu kurslarda yanak yağını en çok nasıl alabileceklerini anlatıyorlar. Bu kurslardan eğitim alan arkadaşlar da alabildikleri kadar çok yağ almaya çalışıyor. Yaw hemşerim, siz hakikaten şapşiksiniz.. Hiç mi makale, kitap okumuyorsunuz? Doğrusunu anlatayım..
Bişat yağ yastıkçığı sadece yanakta bulunan bir yağ yastıkçığı değildir. Şakaktan başlayıp yanağa kadar inen, şekilsiz, 4-5 kolu olan bir yağ yastıkçığıdır. Bişektomide sadece yanaktaki kolu alınır. Bu da 3 cc kadar bir yağ dokusudur. Ameliyatın amacı sadece yanağın hafifçe düzleşmesidir. Hepsi bu!! Yapılan yanlış ne? Anlatıyorum..
Nedense bu yağ yastıkçığını 5-6 cc almak marifet sanılıyor; çünkü bu abidik gubidik kurslarda alabildiğiniz kadar çok yağ alın diye anlatılıyor. YANLIŞ!! 3 cc den fazla yağ almaya kalkarsanız yanaktaki yağın devamı olan şakaktaki yağı da alırsınız. Hastanın şakaklarında çökme olur. Nereden biliyorum? Böyle bir kaç hasta bana başvurdu, gözümle şahit oldum. Hastaların şakaklarında garip çukurluklar vardı. Bişektomi olmuşsanız, elinize 5 cc lik yağla dolu 2 enjektör verildiyse daha sonra neden şaşkaklarımda çökme oldu diye sormayın. Şakakta olması gereken yağ dokusu, o elinize verilen tüpte. YANLIŞ, KARDEŞİM YANLIŞ!!
Aşağıdaki çizime bakın. Üç cc. den fazla yağ alındığında bilin ki bişat yağ yastıkçığının şakağa uzanan kısmını alıyorsunuz demektir..
Bir kaç sene önce bir playboy güzeli (Bulgaristan edisyonu kapak güzeli) bizde ameliyat olmuştu. Bişektomi yaptık. Son derece güzel bir sonuçla gönderdik kendisini. Bir kaç ay sonra bana mail attı ve yanaklarından daha fazla yağ alıp alamayacağımı sordu. Olmaz dedim.. Yanaktan alınabilecek doku 3 cc.dir ve onu da aldık, bitti dedim.. Bir kaç hafta sonra instagram hesabında korkunç bir fotoğraf gördüm. Ben yanaklarınızı daha fazla çökertemeyiz, olabilecek en estetik sonuç budur deyince kadın gitmiş elmacık kemiklerine, çene köşesine ve çene ucuna dolgu enjekte ettirmiş. Sanırım mantığı şu: yanağını daha çökertemeyince yanağın çevresini şişirtmiş.. Evet, çok saçma ama bunu yaptırmış. Görüntü gerçekten berbattı. Cadı gibi bir görüntüsü olmuştu. Bir süre sonra instagramına bir karikatür koydu. Aynaya bakan bir kadın. Aynadaki görüntü ise bir uzaylı.. Bunu görünce "kendisine ne yaptığını sonunda anlamış" dedim.. Daha sonra elmacık kemiklerine, çene köşesine ve çene ucuna dolgu yaptırdığı o fotoğrafları sildi hesabından. Anladığım kadarıyla yaptırdığı dolguları da eritti. Herhalde hyaluronidaz enjekte ettirmiştir. Şu an eski (bizim bişektomiden sonraki) haline döndü...
Bu saçmalıklarda hastaların payı da büyük.. Hastalar, ameliyatın tekniği nedir, doğru şekilde nasıl yapılıyor, hiç merak etmiyor. Narkozsuz, ameliyatsız, beş dakikada yapılsın, ucuz olsun istiyor.. Yahu böyle talep olunca da uyanık klinikler "Pek tabii efendim, biz de aynen öyle yapıyoruz" diyor. Talep olunca arz da oluyor. Hastaların her zaman "ameliyatları en doğru, kuralına en uygun şekilde yapan klinikleri" tercih etmesi gerekiyor. Ama maalesef durum böyle değil.. Bir yanağı alınmış, bir yanağı alınmamış hastalar bize başvurduğunda istediğimiz revizyon ücreti yüksektir. Hastanın canını acıtır yani.. Eğer araştırmadan, "gel vatandaş geeell!!" reklamlarına kanıp abidik gubidik işler yaptırırsanız bu iş tahmininizden de pahalıya çıkabilir size.. Maddi, manevi..
Özetliyeyim:
Bişektomi nasal (burundan yerleştirilen tüple) entübasyonla ve genel anestezi ile, hastanede ameliyathane ortamında yapılır. Bu bir ameliyattır!
Her bir taraftan 3cc (çok yanaklı hastada en fazla 4 cc) yağ alınmalıdır.
Bişat yağ yastıkçığı alınırken çekiştirilmemelidir. Sadece ağız içinde yağ kitlesini bulduğunuzda rahatça dışarı çıkan (pörtleyen) yağ alınmalıdır. Çekiştirme olursa hem fazla yağ dokusu (şakak yağ dokusu) alınır, hem de bu yağ kitlesinin içinden geçen yüz sinirleri hasar görebilir ve dudak çevresinde ufak tefek yüz siniri zaafiyetleri olabilir (ufak alanlarda yüz felci).
Bu ameliyatı yüz anatomisini bilen bir cerrah yapmalı.. Bu iş, diş hekimlerinin işi değildir..
Ben sadece uyarıyorum.. Adam gibi araştırın diyorum..
Bir uyarım da cerrah arkadaşlara olsun. Abidik gubidik her kursda anlatılanlara inanmayın.. Siz de iyice araştırın.. Makale okuyun..
Bu ameliyatla ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linke tıklayın ve www.bişektomi.com sitesine de bir göz atın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#bisektomi
Küp şeklinde popoların sırrı!!
Bu olay çok acayip.. Tanıdığım bir cerrahın bir videosunu gördüm YouTubede.. Ameliyathanede ameliyat sırasında, silikon implant ile popo büyütme ameliyatını kaydetmişler. Video da öyle havalı edit edilmiş ki, videonun sağında solunda yurtdışı bürolarının telefonları falan var. Uluslararası çalışıyorlar yani (WOOWW!).. Sonra ameliyat tam silikon implantların konacağı aşamaya geldi. Bu arkadaş anlatıyor: "Bu implantların ince kısmı aşağı tarafa gelecek şekilde konur!" dedi ve implantın ince tarafını aşağı gelecek şekilde yerleştirdi. BEN ŞOK!! Geri aldım, o kısmı bir daha izledim. Adam gerçekten dediği gibi implantın ince tarafını aşağı gelecek şekilde yerleştiriyor. Gözlerime inanamadım!
OLMAZ! BU İMPLANTLAR İNCE TARAFI YUKARI GELECEK ŞEKİLDE KONUR! Resmen implantı ters koyuyor. Hatta, bunu aynen "implantların ince tarafı aşağı gelecek şekilde yerleştirilir" diye anlatarak videoya da almış. Yetmemiş, bu videoyu reklam olsun diye YouTube de yayınlamış!.. Sonra olanlar daha da komik! Anlatıyorum..
Doğrusu bu implantların ince tarafının yukarı gelecek şekilde konmasıdır: Aşağıda gördüğünüz resim, bu silikon implantların kutusundan çıkan kullanma kılavuzundan alındı. Gördüğünüz gibi adamlar net bir şekilde implantların ince tarafının yukarı gelmesi gerektiğini göstermişler..
Sadece ince kısmı yukarı getirmek yetmez!: İmplantları yerleştirirken, implantların ince kısmı yukarı ve hafifçe içe, kalın kısımları alta ve hafifçe dışarı doğru konmalıdır. Silikon popo implantlarının en doğru konma şekli budur.. THIS IS THE WAY!..
Ben gözlerime inanamadım. Zavallı hastalar ne bilsin, uzman doktor diye söylenenlere inanıyor insanlar. Bu cerrah arkadaşın anlaşılan ameliyatla ilgili hiç bir bilgisi yokmuş. Halbuki popo implantlarının kutusundan el kitapçığı çıkar. Bu kitapçıkta implantlar hakkında bilgi verir. Bu kitapçıkta implantların ne şekilde yerleştirilmesi gerektiği de yazıyor ve resimle gösteriliyor (resmi yukarıda paylaştım..).. Yahu bari kitapçığa baksaydın bir kere..
Ben öncelikle bu videoyu indirdim. Çok özel bir video çünkü. Gerçekten inanılmaz. Sonra bu arkadaş hakkında şikayet var mı diye şikayet sitelerini kolaçan ettim.. Bir sitede müthiş bir tespit vardı: iki kardeş, yurtdışından gelmiş ve popo büyütme ameliyatı olmuşlar. Aynen şöyle yazmışlar: "Biz iki kardeş geldik, popo büyütme ameliyatı olduk. Ağlayarak dönüyoruz, popolarımız küp gibi oldu!."
Şimdi anladınız mı popolarınız neden küp gibi? İmplantlar ters konmuş da ondan.. Böyle bir şey göreceğimi biri söylese "haydi ordan.. Daha neler!" derdim.. Vallahi doğru.. Tastamam gerçek!
Lütfen instagramda, youtube de her gördüğünüz havalı doktora koşa koşa gitmeyin.. Adam gibi araştırın. Yoksa "popom neden küp gibi oldu?" diye şaşırır kalırsınız..
Söz konusu video bende duruyor. Not düşeyim..
Bu ameliyatla ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linke tıklayın ve www.estetikpopo.com sitesine de bir göz atın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#kuppopo
Bir bacak estetiğinde yapılabilecek tüm hataların yapıldığı bir vaka..
Bu vaka da çok acayip. Hastamın sözlü izni ile, adını vermeden yazıyorum.
Hastanın iki bacağının arasının açık kalma şeklinde bir şikayeti varmış (3 sene önce geçirdiği ameliyattan sonra hala aynı şekilde). Hastayı muayene ettim, bilgisayarlı tomografisini inceledim. Aşağıda yapılan hataları sıralıyorum:
1- İmplantlar çok ufak seçilmiş (85 cc) Benzer hastalarda benim en çok kullandığım implantlar 110 ve 120 cc hacminde olan implantlar..
2- İmplantlar kadın hasta için uygun olmayacak şekilde asimetrik seçilmiş (kaslı gösterir) Asimetrik implantlar erkeklerde ve vücutçularda kullanılır, çünkü iyice kaslı bir görüntü verir. Kadınlarda ise daha yumuşak bir görüntü verdiğinden simetrik implantları kullanıyoruz..
3- İmplantlar diz arkasından ve dış taraftan kesi yapılarak konmuş.. Normalde implantlar, bacağın iç-arka tarafına konacağından diz arkasının iç tarafına yapılan bir kesiden konur..
4- İmplantlar bacağın arka tarafına konmuş.. Bu implantlar bacağın arkasındaki kaslardan iç taraftakinin içine konur..
5- İmplantlar kasın zarının altına (kasın üstünde kalacak şekilde) konmuş.. Bu implantlar mutlaka kas içine konmalıdır..
Yahu, hastada yapılabilecek tüm hatalar yapılmış. İnanılmaz bir olay..
Ameliyatı yapan cerrahın bir ******** olduğunu hatırlatayım. Neymiş? Cerrahın ******** olması, tüm ameliyatları mükemmel bildiği anlamına gelmiyor. Muhtemelen bu hastanın doktoru da daha önce hiç bacak implantı ile bacak estetiği yapmamış biri.. Akraba tavsiyesi ile, hiç araştırmadan, bir cerraha ameliyat olursanız başınıza benzer şeyler gelebilir.. İyice araştırın lütfen..
Bu ameliyatla ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linke tıklayın ve www.bacakestetigi.com sitesine de bir göz atın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#bacak
Penis büyütme sırasında sinir yaralanması. Hem cerrahlar için hem de hastalar için ders niteliğinde, ibretlik bir vaka..
Öncelikle şunu söyliyeyim, bu vakayı fiziken karşımda görmedim. Sadece telefonla görüşmüşlüğüm var.
Bu hasta beni aradığında acayip sinirli idi. Sürekli konuşuyor, benim araya girmeme bile izin vermiyordu. Anladığım şu: bir penis büyütme ameliyatı olmuş. Ameliyattan sonra penisde ne his kalmış, ne ereksiyon. Adam "penis tamamen ölü" diye tarif ediyor. Bu nasıl olabilir? Aklıma tek bir sebep geliyor..
Bu ameliyatta uzatma yapmanın mantığı, penisi, bağlı bulunduğu leğen kemiğinden kurtarıp, içeride kalan kısmı dışarı kaydırmaktır. Bunun için, penisin arkasında, leğen kemiği ile penis arasında kalan bağ doku (asıcı bağ) kesilir.
Yukarıdaki şekilde bahsettiğim "idil penis ekartörü"nü aşağıda görebilirsiniz. Bu ekartör, kendi tasarımımızdır. Geniş bilgi almak için tıklayınız
Normalde penis sinirini kesmek çok zordur, çünkü penisin siniri, penisin sert kılıflarının (bir değil, iki sert kılıfın, colles ve buck fasyalarının) altından gelir. Siniri kesebilmek için bu iki fasyayı da geçip penisi kesmeniz gerekir. Neredeyse mümkün değil..
Bu arada şunu da not düşeyim: bazıları asıcı bağ kesilince penis uzuyor sanıyor. Yanlış! Asıcı bağı kesmek sadece penisi kemikten serbestler, uzatmaz. Uzamayı sağlamak için serbestlenmiş penis dokusunu dışları doğru itmeniz gerekir. Bunun için, penisin arkasına dikişler atıyoruz.. Dip not bu kadar. Konuya dönelim..
Şimdi bu hastada sorun nereden kaynaklanıyor? Bence böyle olmasının tek bir sebebi olabilir. Cerrah, asıcı bağı keseyim derken penisin gövdesini kesmiş, bu sırada penisin içinden (sırt kısmına yakın giden) geçen siniri kesmiş. Bunun başka açıklaması yok. Resmen asıcı bağı keseyim derken penisin gövde dokusunu doğramış. Başka türlü olmuş olamaz. Normalde penis büyütme ameliyatı son derece güvenlidir, çünkü penisin kendisine hiç dokunulmaz. Ancak penisin kendisini keserseniz bu olabilir. Böyle bir komplikasyon hiç duymadım, onarıldığını da hiç okumadım. Gerçekten berbat bir durum.
Gerçekten çok kötü bir durum. Ben siniri onarabileceğime emin olamadığım için vakayı üstlenmedim.
Cerrah arkadaşlara tavsiyem, bu ameliyat hakkında doğru dürüst bilgi sahibi olmadan penis büyütme işine girişmesinler. Web sitemde (www.peniscerrahisi.com) benim tasarımım olan (adıma patentli) "idil ekartörü" olmadan bu ameliyatı yapmasınlar. İdil ekartörü ile penisi öne çekip asıcı bağı ortaya koyup öyle keserseniz böyle komplikasyonlara yol açmazsınız. Ekartörün nasıl kullanıldığı web sitemde fotoğrafları ile gösteriliyor.
Bu arada şunu da belirteyim: ben bu penis ekartörünü aslında penisi maksimum uzatabilmek için tasarladım. Yani amacım, leğen kemiğinden serbestlenmiş penis dokusunu olabildiğince ileri kaydırmaktı. Ama bu bana başvuran vakayı görünce anladım ki "idil penis ekartörü" hem penisi olabildiğince ileri kaydırmamı sağlıyor; hem de penis dokusunu içine alarak koruyor. Bu alet sayesinde yanlışlıkla penis dokusunu kesmek mümkün değildir. Çünkü alet penis dokusunu içine alıyor, biz sadece arkada kalan asıcı bağı kesiyoruz. Çok güvenli..
En doğrusu bu komplikasyona hiç yol açmamak.. Penisin dorsal siniri kesilmişse düzeltmesi çok zor..
Bu ameliyatla ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linke tıklayın ve www.peniscerrahisi.com sitesine de bir göz atın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#penissinir
Dolgu ile ameliyatsız penis kalınlaştırma mucizesi!..
Bunlar hep hastaların talepleri yüzünden oluyor. Hastalar istiyor ki herşey ameliyatsız olsun, narkoz verilmesin, canı acımasın, kalıcı olsun, süper olsun, şukela olsun.. Birileri de çıkıyor "Var bizde kardeşim.. Gel baba geeelll!!! AMELİYATSIZ! NARKOZSUZ! ÇOOOK ŞUKELA!!" diye talebe cevap veriyor. Sonra durumu düzelttirecek cerrah arayıp, ağlıyorsunuz.
Tıpda bazı gereklilikler vardır, öyle olması gerekiyordur. Biz keyfimizden yapmıyoruz herhalde ameliyatı. Bazı şeyler ameliyatla olması gerekiyorsa o yüzden ameliyat yapılıyordur. Penisi dolgu ile "ameliyatsız" kalınlaştırmak da böyle bir şey..
Bakın, bir kere ben bu ameliyatları 20 yıldır yapıyorum. Ağırlıklı olarak penis büyütme yaptığım biliniyor. Bu kadar senede hiç bir firma bana gelip de "penis büyütmede kullanılmak üzere, şöyle bir dolgu getirttik" diye tanıtım yapmadı. Yani dolgu ile penis büyütmek üzere Türkiyeye ithal edilmiş yasal bir ürün olduğunu hiç sanmıyorum. Bilmiyor olabilirim, ama böyle yasal olarak ithal edilmiş bir ürün olmaması daha muhtemel. Benim tahminim dolgu ile penis büyüten klinikler bu dolguları koreden, çinden, kendileri getirtiyor. Bir sorun yaşarsanız karşınızda muhatap bulamayabilirsiniz. Ürün zaten ülkemizde yasal olarak satılan bir ürün değilse hakkınızı da arayamazsınız.
İnternet maalesef ne olduğu belli olmayan tıbbi ürün ve malzeme kaynıyor. Bugün şöyle bir aradım, adını vermiyeceğim bir sitede 1000 cc lik serum şişesinde satılan hyaluronik asit ürünlerine rastladım. Markasını merak ettim, fotoğraflarına baktım. Bir fotoğrafta dolgunun şişesini fotoğraflamışlar, üzerinde boş bir etiket var. Etikette aynen şöyle yazıyor: "BURAYA MARKANIZ BASILACAK".. Anladınız mı? Ürünü dilerseniz alıp üzerine kendi markanızı bile yapıştırabiliyorsunuz. Üreticisi belli değil.. İçindeki dolgunun ne kadar güvenilir olduğunu size bırakıyorum.. Tam anlamı ile merdivenaltı işler..
Hepsi bir yana, bu dolguların içinde ne olduğu belli değil. Haydi, içeriği saf hyaluronik asit diyelim.. Eğer öyleyse de hyaluronik asitli dolguların tamamen eridiğini herkes bilir. Sırf ameliyatsız yaptıracağım diye, bir ton para verip tamamen eriyecek bir dolguyu enjekte ettirmek akıllıca mı? Hyaluronik asitli dolgular 6-12 ayda tamamen erir. Geride hiç bir şey kalmaz..
Çok uzatmıyayım.. Dolgu ile "ameliyatsız" penis büyütme olmaz kardeşim. Yok öyle bir şey..
Ne paranızı, ne sağlığınızı harcamayın..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#hyadolgu
Psikiyatri vakalarını ameliyat edecek değiliz!.
Geçen gün bir hasta yüzünün tam önden çekilmiş bir fotoğrafını göndermiş. Yüzündeki asimetrinin giderilmesini istiyor. Hastaya yazdım, yüzünüzde bariz bir asimetri yok. En azından, cerrahi olarak düzeltecek bir sorun yok. Bu arada dikkatinizi çekerim, hasta, fotoğrafı tam önden çekmiş. Ben, hastanın o fotoğrafı bilgisayarda milimetrik olarak incelediğine, gün içinde defalarca aynada yüzüne baktığına eminim. Ayrıca "normalde" yüzümüzde, vücudumuzda bir yere kadar asimetri doğaldır. Asimetri doğallık verir (asimetrinin ne kadar önemli olduğuna girmeyeceğim ama fizik ve astrofizik ilgi alanıma girdiğinden evrenin ortaya çıkmasından, yeryüzünde canlılığın ortaya çıkmasına, hatta canlı türlerin çeşitlenmesine kadar her şeyi "asimetrilere" borçlu olduğumuzu belirteyim).
Asimetri elbette fazla ise, cerrahi olarak düzeltilebilecek düzeydeyse müdehale edilir. Peki asimetri ne zaman normal sınırlardadır, ne zaman düzeltilmesi gerekecek kadar fazladır? İzin verin de bunu biz söyleyelim. İşimiz bu bizim. Hastaya, bu konuya fazla kafasını takmış olduğunu yazdım. Bir psikiyatristle görüşmesini önerdim. Bana ne yazsa?
Bana, benim de bir veterinere görünmemi tavsiye etmiş..
Burada yemin ediyorum, açlıktan ölsem, sokakta kalsam, ameliyat için parasını harcamaya hazır, böyle psikiyatrik vakaları asla suistimal etmeyeceğim. Kişinin ihtiyacı, psikiyatri ise psikiyatriye gitmesini tavsiye ederim. İstediği kadar bana küfretsin... Kendisini ameliyat edecek bir cerrah bulacağına da eminim.
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com#psik
Hastalara sözüm: Akıllı olun!!
Önceki gün bir takipçi bana laf etmiş.. "Hastalara karşı tavrınız hiç uygun değil.. Kapiş falan?".. İki kasımda facebook da ve instagramda yazdığım yazıya sinirlenmiş ("Bi kulak verin da!" yazısı). Ben de kendisine cevap yazdım: "Zaten künyede terbiyesiz olduğum yazıyor. Maalesef ailenizin, janti giyinen, hep güzel şeyler anlatan yakışıklı, güleç doktoru değilim.." Teyze, derhal beni engellemiş, mesajını da silmiş..
Yıllar önce kadınların yazıştığı bir forumda bir kadın da şöyle yazmıştı: "Dr oytun beye gidip muayene oldum. Hiç benim tarzım bir doktor değil.." Dün beni engelleyen de, o kadın da "benim tarzım hastalar" değilmiş. Bazı hastalar doğru olmasa bile, hatta düpedüz yalan söylense bile her şeyin pespembe, güllük gülistanlık olmasını istiyor. Doktor janti giyinsin, diksiyonu mükemmel olsun, hiç kötü şeylerden, komplikasyon ihtimallerinden bahsetmesin, revizyon ihtimalinden, revizyon gerekirse ek ödeme yapması gerekeceğinden hiç bahsetmesin. Hatta ameliyat sonucu hakkında garanti versin!.. Hani derler ya "En iyi doktor, iyi yalan söyleyebilen doktordur".. Bazı hastalar, bence bu söylenenlerin yalan olduğunu bile bile, yüzüne bakarak yalan söylemenizi bile istiyor. Maalesef o tarz bir doktor değilim. Acı da olsa komplikasyon ihtimalinden, ek ödeme yapma ihtimallerinden bahsederim.. Millet deli gibi BBL yapıyor. Cerrahların kaçı BBL de ölüm ihtimalinin 1/3000 olduğunu ve ölüm oranı en yüksek estetik ameliyat olduğunu anlatıyor sizce? Ben yazınca, cümleyi de "kapiş?" diye bitirince "uygunsuz, terbiyesiz" oluyorum.. Kırmızı hapı alıp gerçekleri öğrenmek istemeyen, mavi hapı alıp masal aleminde yaşamayı tercih eden hastaların, takipçilerin burada yeri yok zaten. Teyze gitmekle iyi etmiş...
Tarza gelince.. İnsanlara kırmızı hapı nazikçe sunmak işe yaramıyor. Zorla, ağzından burnundan yutturacaksın o kırmızı hapı.. Bu yüzden "kapiş?", "şukela", bu yüzden "biraz akıllı olun lan!"..
Geçende bir ilan gördüm.. "Tüp mide ameliyatı 29.900 TL!" Bana çok ucuz geldi.. Yahu kardeşim, bu ameliyatı evinde mi yapıyorsun? Otuz bin ne ya? Hastane masrafı çıkınca ne kalıyor? Hatta, hastane masrafını karşılıyor mu 30 bin TL?.. Bir genel cerraha sordum bu işi.. Bana dediği şu: "Abi, onlar bizim mesleğin geri zekalıları.. Hasta gelsin, bir kaç vaka yapayım diye adam cebinden harcama yapıyor. Tüp mide ameliyatında kullandığımız stapler aletinin maliyeti 25 bin TL.. Ameliyatta kullanılıp bitiyor, atılıyor üstelik. Sen yap hesabı.." Hep söylerim, bir cerrah ameliyattan para kazanmıyorsa emin olun tecrübe kazanıyordur. Hele üste cebinden para harcıyorsa emin olun daha önce hiç yapmamıştır, öğrenmek için, hasta çekmek için, cebinden para harcıyordur ameliyatı yapabilmek için.. "Eğitim vakası" olmak üzeresiniz yani.. Diğer bir ihtimal ne? Ameliyatta kullanılması gereken stapleri kullanmıyor, daha ucuz bir yolunu bulmuş demektir. Ünlü bir cerrahi atasözüdür: "Cerrahide çareler tükenmez".. Demek ki malzemenin ucuzunu bulmuş, onu kullanılıyor. Yaw allah aşkına biraz akıllı olun..
Bu aralar telefonda bir kaç hastayı da azarladım. Ben, dediğim gibi terbiyeli, janti giyinen, hep güzel şeyler anlatan, ailenizin güleç doktoru değilim.. İster beğen, ister beğenme.. Yaz başından beri (ekonomi iyice sıçıp batırdıktan sonra..) telefonla arayan hastaların büyük çoğunluğu ameliyat fiyatını sorup telefonu kapatıyor. Geçenlerde tepem attı.. Adam zaten fiyat sorup telefonu kapatıyor, bir ikisini ciddi azarladım telefonda..
- Hocam rahatsız ediyorum.. Falan falan ameliyatını olmayı düşünüyorum. Kaça çıkıyor acaba?
- Şu kadar..
- Teşekkürler hocam, iyi günler..
- Bi dakka! Bi dakka! Kapatmayın..
- ?
- Yaw kardeşim ameliyatla ilgili soracağın tek şey bu mu? Yaw insan merak eder, bu doktor bu ameliyatı ne zamandır yapıyor, ameliyata hakim mi, ne kadar tecrübesi var? Sizin için sadece ameliyatın ücreti midir kriter? Bak kardeşim, ucuz marketten ucuz sucuk alınca neden midem bozuldu, cırcır oldum diye sormayacaksın! Ameliyatta tek kriterin ucuz olması ise ucuz bir sonuca da razı olacaksın.. Haksız mıyım? Ameliyat bu, sucuk değil.."
Anlıyorum, ekonomi bozuk. Bu piyasada bir çok cerrah, özellikle tecrübe kazanmak istedikleri bir ameliyatta hasta çekmek için akıllara zarar düşük fiyatlara ameliyat yapıyorlar. Bence ameliyatı maliyetinin altına yapıp, maliyetin kalanını cebinden karşılayan cerrah da var. Sırf tecrübe kazanmak için. Ekonominin bozukluğu böyle tiplere yaradı. Hastalar da en ucuzu tercih edince "Gel vatandaş, gel! En ucuz ameliyat bizde" devri başladı.
Hastalara tavsiyem, youtube de gerçek ameliyat görüntülerine baksınlar. Hah, işte o ameliyatı tecrübesiz birinin yapmasını kabul ediyorsan git ucuza yaptır.. Eğitim vakası ol. Geçmiş olsun..
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#akilli
Para meseleleri üzerine..
- Asla kredi çekerek ameliyat olmayınız. Bunu yapan çok. Her ameliyatta revizyon gerekebilir, ek masraflar çıkabilir. Çektiğiniz kredi yeterli gelmeyebilir. Mutlaka o ameliyat için para biriktirin. Hatta ameliyat ücretinden fazla nakitiniz hazırda olsun.
- Kredi çekerek ameliyat oldunuz ve bir komplikasyon oldu. Acil ameliyata alınmanız gerekti. Cerrah para almasa bile en azından hastane masrafını yine karşılamanız gerekir. Sonra "ben daha aldığım krediyi ödüyorum, komplikasyon için para ayırmamıştım" demeyin.. Emin olun, bu durum cerrahı hiç ilgilendirmez. Komplikasyon ve revizyon ihtimali her ameliyatta vardır. Bunu bilmiyorum demeyin, ameliyattan önce imzaladığınız onam formunda bu yazıyor. Kapiş? Maalesef durum tüm dünyada böyledir. Kredi? NOOO!!!
- Meme protezi, popo protezi gibi silikon implantlı ameliyatlarda ileriki yıllarda ikinci bir ameliyat olabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. Bu implantları koymak gibi çıkartmak da ameliyatla oluyor. Yani ileriki yıllarda bu implantların çıkarılmasını isterseniz yine ameliyat olmanız gerekecek ve bu da masraf demektir. Hatta diyelim 10 sene önce meme büyütme ameliyatı oldunuz ve şimdi (ameliyattan 10 sene sonra) implantın çıkarılmasını istiyorsunuz. Ödeyeceğiniz ücret, kesinlikle 10 sene önceki ücretten yüksek olacaktır. Sonra "yahu ben 10 sene önce 3 TL ye ameliyat olmuştum, şimdi (hem de sadece çıkartması) nasıl 12 TL oluyor?" demeyin.. Öyle olur zaten.. Hiç bir cerrah bir silikon implantı "çıkartması istenirse bedava" diyerek yapmaz. Yok böyle bir şey..
- İki aşamalı bir ameliyat olacaksanız iki ameliyatın ücreti baştan peşin alınır. Doğrusu budur. Yoksa ilk ameliyatı olup, (diyelim ki) 6 ay sonra "ikinci ameliyata param kalmadı" derseniz işi yarıda bırakacak değiliz. Mesela doku genişletici kullanılan ameliyatlar böyledir. İlk seansta doku genişletici balonlar konur, bir kaç ay şişirilir, sonra ikinci ameliyatta balonlar çıkarılır. İlk ameliyatta balonları yerleştirip, aylarca şişirip sonra öyle bırakacak değiliz. İkinci ameliyatın ücreti de en baştan nakit ve peşin alınır bu yüzden..
- Hastalar hep "kalıcı ameliyat" istiyor. Ama yaşlanma olayını gözden kaçırıyorlar. Sanki mezara kadar aynı kalacaksınız. Mesela meme ameliyatları. Meme ameliyatlarının kalıcı sonuç vereceğini kimse iddia edemez. Yıllar içinde doğumlar, emzirme, yaşlanma, kilo alma-verme, yerçekiminin sarkıtıcı etkisi sebebi ile meme dokusunda bin bir değişim olur. Yani meme büyütme yaptırdınız, taş gibi dimdik ve dolgun memeleriniz oldu. Bunun hayat boyu böyle kalacağını sanmayın. İleride illaki bir kez daha ameliyat olacaksınız. Dikleştirme, belki implant değişimi vs yapılacaktır. Bu ne demek? Yeni ameliyat ücreti ödemek demek..
- Hayatınızdaki değişiklikler de ameliyatların sonucunu etkiler. Mesela meme büyütme yaptırmış bir kadın, ameliyattan 10 sene sonra "ben artık maraton koşuyorum, bu iri memeler koşmama engel oluyor, şikayetçiyim" diye gelemez. Hayat boyu yapabileceğiniz olası sporları, yogayı vs, yaşam tarzınızdaki değişiklikleri düşünerek ameliyat planlayamayız. Bacak implantı koydurup, ameliyattan 10 sene sonra "ben artık yogaya başladım, baldırlarımdaki implantlar bana engel oluyor, şikayetçiyim" diye gelen bir eski hasta haksızdır. İmplantların çıkarılmasını istiyorsa bu ameliyat için gereken ücreti karşılamalıdır.. This is the way!..
- Son olarak başka kliniklerden gelen hastaların revizyon ameliyatları pahalıdır. Bunu bilin. Revizyon için kendi doktorunuza geri dönmeniz gerekebilir. Bu yüzden asla ama asla kendi doktorunuzla papaz olmayın. En baştan doktorunuzu doğru seçin, aranızı iyi tutun, size en çok yardımcı olabilecek kişi yine kendi doktorunuzdur. İş mahkemeye varmışsa zaten geçmiş olsun.. Sizin için en kötü senaryo budur. Ben mesela başka kliniklerde ameliyat olmuş hastaların revizyon ameliyatı için oldukça yüksek ücret istiyorum. Hasta doktoru ile mahkemelik olmuşsa hiç bulaşmıyorum. Yalan yok.. Kendi doktorunuzla mahkemelik olmuşsanız, başka bir klinikte revizyonunuzu yapacak cerrah bulmanız çok zordur.. Kimse bulaşmaz. Bulsanız da çook pahalıya gelir. Zor işler.. Neyse.. Bu kez de bu kadar olsun..
- Bonus madde: Zamanında bir hasta beni dolandırıp, ameliyat ücretini ödemeden ameliyattan sonra kaçmıştı. Ödeme yapmadığını yazdığımda bana şöyle bir mesaj atmıştı: "Siz nasıl bir doktorsunuz ya! Doktorluk kutsal meslektir. Para için mi doktor oldunuz?" Hastane masrafını cebimden verdim. Hastanın bilgilerini de dişli bir avukata verdim. Bize verdiği adresler vs hep sahte çıktı. Ama avukatım sağ olsun, hastayı buldu ve tüm ödemeyi kuruşu kuruşuna tahsil ettik. Avukat hanıma avukatlık ücretini sorduğumda "ben karşı taraftan avukatlık ücretimi aldım hocam, sağ olun" dedi.. Hasta ne oldu? Güya bana daha ameliyat olacaktı, liposuction ve germe ameliyatları da yapacaktık (obez hasta). Artık öyle bir şansı da kalmadı.. En azından bana ameliyat olamaz artık.
İmza: bir dost..
#hayatıngerçekleri
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#para
Sayın hastalarımız, hele bi dinleyin beni da!!
- Her ameliyatın riskleri vardır. Hatta her ameliyatta ölüm ihtimali de vardır. Örneğin bazı doktorların yere göğe sığdıramadığı BBL ameliyatında ölüm riski 1/3000 dir (estetik ameliyatlar içinde en yüksek oran, bunu da size benden başka kimse söylemez)..
- Her estetik ameliyatta revizyon ihtimali vardır. Estetik ameliyat oldunuz ve revizyona ihtiyacınız var. Emin olun siz ilk değilsiniz, sonuncu da olmayacaksınız.
- Her ameliyatın sınırları vardır. Her istediğiniz elde edilemez.
- Her ameliyat sizde iyi sonuç vermez. Anatomik yapınızın sınırları vardır. İnsan fizyolojisinin sınırları vardır.
- Her cerrahın elde edebileceği maksimum sonuçlar vardır. Biz de yaratan değiliz, elimizden gelenin bir sınırı var..
- Her hastada aynı sonuç alınamaz. Herkesin anatomik yapısı, fizyolojisi, yara iyileşme potansiyeli farklıdır. "Kaynım, görümcem de bu ameliyatı oldu ama onlarınki daha güzel oldu. Bende neden böyle olmadı?" demeyin.. Vardır bir sebebi..
- Her hasta kalıcı sonuç istiyor. Yahu soruyorum: birader sen kalıcı mısın? Senin neyin kalıcı? Ben söyliyeyim: sadece beyin ve omurilik sinir hücreleri dışında hiç bir şeyin kalıcı değil (onlar da hayat boyunca yıpranır, azalır ama yenilenmez).. Örneğin 2 sene önceki kan hücrelerinden bir teki bile şu anda damarlarında dolaşmıyor. İki sene öncesine göre kemik hücrelerin bile büyük oranda yenilendi. Diğer yandan yaşlanma diye bir şey var. Estetik olsanız bile yaşlanma devam eder. Estetik ameliyat olmanız yaşlanmayı durdurmaz, sadece daha genç görünmenizi sağlar, ama yaşlanma devam eder. Yani estetik ameliyat olup bunun hayat boyu kalıcı olmasını beklemeyiniz..
- Hayat boyu kalıcı sonuçları olan ameliyatlar yok mu? Var! Örneğin şeker hastalığı yüzünden bacaklarınız kesilirse bu kalıcıdır. 😆Bademcikleriniz alınmışsa bu kalıcıdır. Ama yüz germe yaptırıp da kalıcı olmasını beklemeyin. Yüz germenin etkisi 8-10 yıl sürse bu çok başarılı bir ameliyat kabul edilir. Kimse hayat boyu kalıcı etkisi olan bir yüz germe yapamaz. Size hayat boyu kalıcı sonuç vaadeden bir cerrah büyük ihtimal yüzünüze baka baka yalan söylüyordur..
İMZA: Bir dost.. Sizi gıcık edecek ama hayatın gerçeği olan bişiiler daha aklıma geldikçe yazarım.. 😜
#hayatıngerçekleri
Bu yazıyı paylaşmak için bu linki kopyalayabilirsiniz: http://www.estetikli.com/blog.html#dinleyin
Op. Dr. Oytun İdil (Plastik & Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı)
Adres: Rumeli cad. No:3 D:1 Nişantaşı, Şişli - İstanbul / Türkiye
E-mail: oytunmd@gmail.com
GSM: +90 533 569 0649 +90 505 296 5569 +90 553 985 8087
Muayenehane tel: +90 212 296 3656 +90 505 137 1393
Whatsapp: +90 533 569 0649 +90 553 985 8087